19 Eylül 2010 Pazar

Michelangelo Papa'yla barışmasaydı İstanbul'a gelecekti

BÜYÜK İtalyan sanatkârı, Rönesans'ın başyapıtı kabul edilen meşhur Davut Heykeli'ni de sanat dünyasına kazandıran 'Michelangelo' adıyla tanınan Michelangelo di Lodovico Buonarroti Simoni (1475-1564) da II. Bayezid zamanında İstanbul'a gelmeyi düşünmüştü. Michelangelo, 1505'te Roma'da mesleğinin zirvesindeyken Papa'yla arası açılınca Roma'dan kaçıp Kuzey İtalya'ya yerleşti. Papa bir süre sonra sanatkârın 'Roma'ya dönmesinin mecbur' edilmesini istedi. İşte bu günlerde hayatından endişe eden ünlü sanatkâr, İstanbul'a gelerek Sultan Bayezid'ın hizmetine girmeyi tasarladı. İstanbul'da Sultan'ın Galata'dan İstanbul'a bir köprü kurdurmak istediğini duymuştu. Ancak bu kararından kısa süre sonra vazgeçti. Çünkü bir takım aracılar Papa ile arasını buldular. Papa ile barışınca İstanbul'a gelme fikrinden caydı.

Ancak ünlü sanatkârı Türkiye'ye transfer etme çabaları, Yavuz Sultan Selim zamanında da sürdü. Sultan Selim adına hareket eden Floransa'da Gondi Bankası'nın Edirne'deki temsilcisi olan Tammasso di Tolfo 1 Nisan 1519'da Edirne'den gönderdiği bir yazıda, Michelangelo'ya şöyle bir teklifte bulunuyordu: "Değerli ve muhterem Michelangelo, haber vermeye değer bir şey olmadığından son zamanlarda size bir şey yazmadım. Bu mektubu kaleme almamım sebebine gelince; on beş yıl kadar oluyor, orada Gianozo Salviati'nin evinde sizinle birkaç defa karşılaştığımızda, eğer aldanmıyorsam siz bu memleketi görmek üzere buraya gelmek isteğinde bulunmuş, fakat ben size, hangi çeşit olursa olsun sanat eserlerini sevmeyen, hatta onlardan nefret eden bir Sultan'ın burada hâkim olduğunu belirterek, sizi bu fikrinizden caydırmıştım. Bugünkü padişahımızın durumu ise tamamen aksinedir. Nitekim son günlerde eline geçen, yatmış vaziyette başını kollarına dayayarak tasvir edilen çıplak bir kadın heykel, duyduğuma göre onu çok ilgilendirmiştir. Siz eğer eski fikrinizdeyseniz buraya gelmek üzere derhal yola çıkmanızı tavsiye etmek isterim. Burada memnuniyetle karşılanacak ve bu kararınızdan dolayı hiçbir zararınız olmadığı gibi aksine pek çok şey kazanacaksınız…
Ve eğer buraya gelemeyecek durumdaysanız veya isteksizseniz, sizden ricam Hıristiyan aleminin bugün en iyilerinden bir başka ressamını araştırarak, mümkün olduğu kadar çabuk buraya gelmesini temin için gayret ve zahmetinizi esirgememeniz. Bu sanatkârın en iyi eserlerinden birkaç tanesini de beraberinde getirmesi yerinde olacaktır. Size şunu da bildirmek isterim ki Sultan, kendisine yukarıda bahsi geçen heykeli sunan şahsa 400 duka altını ihsan ettikten başka, kendisini Divan'ın kâtibi yapmıştır. Halbûki yukarıda işaret ettiğim gibi bu heykel, öyle seçme bir eser de değildir. Bana güveniniz, ister siz, ister bir başkası olsun buraya gelen Tanrı'nın lütuflarının eksikliğini duymayacaktır. Sadece bana itimat edebilirsiniz. Buraya bizzat geldiğinizde veya bir başkasını gönderdiğinizde benim hizmetim takdir edilmeme zemin hazırlayacağından sizin hesabınıza böyle bir teşebbüse geçmek cüretini gösterdim. Size selamlarımı bildirmekten başka bir diyeceğim kalmadı. Tanrı sizi korusun. Edirne'den Tommasso di Tolfo." Ancak padişah adına hareket eden Tolfo'nun bu mektubu da sanatkârı harekete geçirmedi. Fakat Michelangelo'nun İstanbul'a davet edilişini tasvir eden bir tablo bugün Fransa'da sanatkârın müze haline getirilmiş olan evinde görülmektedir. Galerideki tablo Giovanni Antonio Biliverti'ye aittir. Tabloda, bir Osmanlı elçilik heyetinin karşısında Michelangelo tasvir edilmiştir. Sakallı bir Türk elçisinden başka bir zenci çocuk kölenin taşıdığı büyük bir ferman kutusunda davet fermanını çıkaran başka bir Türk görülür. Arka planda iki Türk'ün daha başları fark edilir. Yerde ise doğru ve gerçeğe uygun olarak yaldızlı süsleri ile gösterilen ferman mahfazasının kapağı durmaktadır. Bir elçilik heyetinin ünlü sanatkârı davet ettiğine dair tarihi bir belge yoktur bu nedenle Biliverti'nin tablosu hayal ürünü olsa gerektir.

http://www.sabah.com.tr/Ramazan/EskiRamazanlar/2009/09/02/michelangelo_papayla_barismasaydi_istanbula_gelecekti